Yol kenarlarında görür, değer vermezdik. Bahçemizde bitse biçer kurutup yakardık. Elimiz değse yakar, kaşındırırdı.
Meğer Isırgan otu, tedavi için kullanılan şifalı bir bitkiymiş.
Yapraklarında bulunan tüp şeklindeki tüylere temas edildiğinde içeriğinde bulunan kimyasal asit cildi tahriş eder, kızarıklığa ve kaşıntıya sebep olur. Bu yüzden ısırgan toplarken eldiven kullanmak gerekir ancak bu bitki kaynatılıp güçlü yağları çıkarıldıktan sonra batma etkisi ortadan kalkar. Antioksidan, anti mikrobiyal, anti ülser ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Kalp damar, böbrek ve kemik sağlığı için faydalıdır.
Kuzey Asya kökenli bir bitkidir ama günümüzde bütün dünyada yaygın olarak yetişmektedir. Genel olarak yaprak ve kökleri kullanılır fakat son zamanlarda tohumu da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Isırgan otu başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere, böbrek taşları ve kemik sağlığı için kullanılmaktadır.
Isırgan otu ısırığı (dalaması) söz konusu olduğunda etkilenen bölgeye dokunmamak veya çizmemek önemlidir çünkü dokunma ve çizme, ısırganın içeriğindeki kimyasalları cilde daha fazla itip tahriş süresini uzatabilir. Yapılacak en doğru şey, bölgeyi sabun ve suyla yıkamaktır. Koli bandı ek liflerin çıkarılmasına yardımcı olabilir. Aloe vera, kalamin losyonu ve soğuk kompresler gibi diğer geleneksel kaşıntı önleyici tedavileri de kullanılabilir. Soğuk suyla ve sabunla yıkayıp bir müddet beklemek de yeterlidir.
Isırgan otu vücuttaki toksinleri temizler. İdrar söktürücü özelliği, vücutta etkisizleştirilen toksinlerin hızlı bir şekilde vücuttan atılmasını sağlayabilir. Bu durum, bağırsakların besin alımını arttırarak sindirim sürecinin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlar ve tehlikeli toksinlerin birikmesini önler. Ayrıca lenf sistemini uyarır ve böbreklerdeki fazla toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
Bu bitkinin içeriğindeki etkin maddeler böbrek, safrakesesi ve mesanede oluşan taş ile kumun kolayca atılmasını sağladığı gibi, taş-kum oluşumunu da önler. Ayrıca idrar söktürücüdür ve mesaneyi enfeksiyon ve ödemden korur.
Isırgan otunun içeriğindeki yüksek C vitamini ve demir birleşimi kırmızı kan hücresi üretimini arttırır. Böylece yaralar hızla iyileşir ve enerji seviyesinde artış olur. Bu özelliği nedeniyle kronik yorgunluğu ve anemiyi hafifletmesi için önerilebilir.
Isırgan otu saman nezlesi, astım ve diğer mevsimsel alerjiler dahil olmak üzere çeşitli solunum rahatsızlıklarının tedavisinde etkilidir.
Isırgan otu genellikle eller, dizler, kalçalar ve omurgada eklem ağrısı yaşayan osteoartrit ve artrit hastalarının sıkıntılı bölgelerine haricen sürülerek ağrıların hafiflemesine yardımcı olur. Ayrıca ağız yoluyla alındığında da rahatlama sağlayabilir.
Eklem ağrıları için ısırgan otu banyoları tavsiye edilir. Romatizma ağrılarını hafiflettiği de bilinmektedir. Bunun için beş dakika kaynatılan ısırgan otu ılıdıktan sonra romatizma ağrısının olduğu bölgeye masaj yapılarak uygulanır.
Araştırmalar ısırgan otunun anti inflamatuar özelliğinin kronik kas ağrılarını yatıştırdığını ve gut hastalığını tedavi edebildiğini göstermektedir. En yaygın kullanımı, ısırgan otu çayı içilmesi ve bitkisel takviye olarak alınmasıdır.
Bor ısırgan otunun içeriğinde bulunan önemli bir mineraldir ve bu mineral kemiklerimizdeki kalsiyum içeriğinin korunmasında etkilidir. Böylece bu bitki osteoporozun başlamasının yavaşlamasına yardımcı olur.
Başta prostat kanseri olmak üzere prostatla ilgili idrar yapma, idrar torbasının boşaltılması, ağrılı idrara çıkma, idrar sonrası damlama ve idrar akışının azalması gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili olduğu gözlenmektedir.
Ekstraktlar cilde uygulandığında, ısırgan otunun aknenin (sivilce) şiddetini azalttığı ve hatta bakteriyel enfeksiyonları önleyebildiği kanıtlanmıştır. Antioksidan özelliklerinden dolayı iyileşmeyi hızlandırabilir, yara izlerinin ve lekelerin görünümünü azaltabilir ve kırışıklıklarla yaş lekelerini azaltmak için anti-aging etkilerini artırabilir. Genel olarak tonik ya da maske olarak kullanılır.
Suçiçeği ve egzamadan kaynaklanan rahatsızlıkları giderir. Yanık tedavisinde etkilidir. Zeytinyağı ile karıştırılarak yanık bölgeye uygulanır.
Saç dökülmesini azaltır ve kellik tedavisinde kullanılabilinir. Isırganın yaprakları kaynatılarak suyu saçın son durulamasında kullanılır. Bu işlem, kafa derisi sağlığını koruduğundan kepek oluşumunu da önler. Yanı sıra ısırgan otu çayı içilmesi bu tedaviyi daha etkili kılar. Azalan saçların yerine yeni saçların çıkmasını sağlayarak saçlarda gürleşme sağlar. Saç dökülmesini engellemek için kullanılabilecek en sağlıklı yöntem şudur: Isırgan otunun yaprakları beş dakika kaynar suyun içinde demlenir ve soğumaya bırakılır. Bu şekilde günde 2-3 fincan ısırgan çayı tüketilir. Kesin olmamakla birlikte aşağıda belirtilen hususlarda da işe yaradığı iddia edilmektedir.
- Emzirme dönemindeki kadınların süt verimliliğini arttırır.
- Pek çok kanserin oluşumunu önler
- Mide bulantısı ve ishali azaltır
- Ülser ve hemoroitleri yatıştırabilir
- Diş eti iltihabına bağlı kanamaları azaltır
- Böcek ısırıklarını tedavi eder.
Çayı Nasıl hazırlanır?
Kurutulmuş ısırgan otundan bir yemek kaşığı alarak kaynayan suya atın ve ocağın altını kapatın. 10 dakika demlenmeye bırakın. Fincana süzdükten sonra içebilirsiniz.
Günde ne kadar tüketilmeli?
Sabahları aç karnına, kahvaltı yapmadan 30 dakika önce 1 bardak ve gün içerisinde 1-2 bardak içilebilir.